27 Kasım 2009 Cuma

TERS YÜZ

Eller konuşmaz oldu bir süredir biliyorum ama yokluktan değil "yok"luktan ya da belki dalgınlıktan...

zilyon tane kelime vardı kafamda, ard arda gelince kimine göre anlamlı çıkarımlara varacak ama teknolojinin eline düşmüşüm ya bir kere güm oldu gitti hepsi. Ama bilinir önceki bir yazıdan bendeniz biraz inatçıyım, yine de aldırdım elimi bu internet denen illete ki hiç değilse kafamın köşesini paylaşma hamlemi yapayım..
İşte hamle budur:

Aşk vardı...
bir keresinde aşağılarda bir yerde yazmıştım bir yüzünü
Ters yüzünü yazayım diyorum şimdi de...

Bu romantizm teranesinden pek anlamıyorum ben. (elime geldi ya terane doğru mudur acaba onu da bilmem)
Olabilir ki; bir insanın gözlerinin içine bakıp "seni seviyorum sevgilim" demeyeli bayaa var.
Ama bunun bir sebebi var:
1,2 bilemedin 3 olsun, insan gerçekten öyle demek istediği için der.
Gerisi yine aynı terane (yok kesin yanlış yazıyorum ben bunu)
O an söylemeyesin gelir ama alışkanlıktan biraz,
hoş tutma arzusundan biraz,
ondan biraz, bundan biraz...
Söyleyiverirsin ezbere.
Elin sevgili dediğinin eline yapışır da herkese ilan edersin mallığını..
Kimse kızmasın. "Bu benim malım , ben de onun" durumu bu..
En acısı hem de ezbere mallık.
yoksa insan bilse mallığını da "yok kardeşim mallığım en önemli varlığım" dese amenna (bu da yanlış olabilir bak)
Kabul ediyorum maldım bir zamanlar. Hatta bir keresinde öyle bir malıydım ki malımın, öyle hoşnut, öyle acılı, öyle mutlu, öyle aşık.. ama mallığım mal varlığımın kaybına neden oldu, bilen bunu da gayet iyi bilir.
Uzatmayalım...
Ne tanımına giresim var kardeşim birinin ne de eline yapışasım.
İstemediğim hiçbirşeyi yaşamak istemiyorum. Bencilim ulan, sevdiğimin arzunu da düşünmüyorum.
Amaaa...
Ben sevmiyor muyum, tutmuyor muyum el, dillendirmiyor muyum aşk...
yaparım, pek de güzel yaparım, hem de beni sevmesini beklemeden, istemeden severim ben elmayı. Elma da beni sevmeyiversin çok da tın.
Ama değerli elma biraz kibarlık nedir bilsin. Elmalığıyla havalara kalkacaksa, elma olmaktan çıkar o zaman, ya da belki çıkmaz ama bir kendine çıkmaz işte. Bakar o zaman elmalığıyla aynaya, oh der elma elma güzel elma.
Demem o ki, kimse bilmiyorsa sen elmasın, sevmiyorsa seni, bence biraz düşün bakalım ne kadar elmasın.
Eğlenceli bir anlatım diliyle yine biraz uzattım ben bu mevzuyu...

Neden ters yüzü bu, o aşkın deyivereyim de bitsin bu iş:
O Aşk; insanı yerinden, yurdundan, ruhundan eden, özgürce ilan edilen de edildikçe artan aşk var ya...
Gün geliyor insanın gururuna yeniliyor, aşk halinin, ya da kişinin kendi halinin aşağılanmasına dayanamıyor.
Oysa
Elma zannediyor ki; pek kıymetli, varsa vereceği sevgisi, düşünemiyor ki sen ona elmasın onun sana olduğu kadar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder