27 Aralık 2013 Cuma

Ağzımıza sıçan şarkılar var
İnsanların üzerimizde bıraktıklarını boğum boğum ruhumuza kusan...

ruhumuza kusan insanlar var çünkü.
sabrettiğimiz kadar kaybolduğumuz
önemsediğimiz kadar hiç olduğumuz insanlar var.
Eğilim hiç, gelene gitmek yönünde olmamıştır
çünkü nedense insanın içinde hep bir hırs var...
Kendi kendisi önüne duvar olmuş
en yüksek dağların tepesinde
her şeyin tek doğrusunu bilen insanlar var
tanrılıkları altlarında taht gibi...

bakıyorum o aynaya
sadece pisliğime bakıyorum

seni sevemediğime yanıyorum.
Seni benden ayıran bencilliğime yanıyorum.
Köleliğime yorulduğuma yanıyorum.

Sahibiyet değil,
Sana ait olamadığıma yanıyorum.

1 Kasım 2013 Cuma

Mutluluklarımız hayal kırıklıklarımıza karışmıştı...

şişeden bardağa akarken
acı içinden akardı insanın
dediler ki neden içersin alkoliğe
dedi ki sen neden içmezsin...

13 Ekim 2013 Pazar

Sar dedi bir sigara daha.
Yeni edindiğin müzikle içine çek...
Tekrar yak, tekrar çek.

Kararsızlığın dengesizliğinle bir araya gelmiş,
içinde bir türlü var olamayan gerçekliği açık ara yenerken...

vazgeçtiğini sandığın hayallerin
üretme aşkıyla yüzüne vurur...

Sar dedi bir sigara daha.
Yeni edindiğin duyguyla içine çek...
Tekrar Yak, tekrar çek.

seçmekten değil denk gelmekten..
Bilmeden bil. Düşünmeden hisset.
Düşündüklerinden değil
hissettiklerinden delir.
Delilik iyidir.

Kedi gibi...
sandığın kedi algısıyla..

yık komplekslerini
kıskanma
kınama
saldırma
sal...

Kabul et..
Tekrar tekrar
ıkınarak
sıkılarak
kabul et...

Hep uzakta
kovala
kovala...
exterminate all rational thought...
bir nevi;
başlatmayın rasyonelliğinizden, yaşam öyle bi halt değil...
Şekiller siz onları tanımladığınız için şekiller
yoksa varlık aslında şekilli değil...

Düzensiz...
Şekilsiz...
Tanımsız...
Yolda....

7 Ekim 2013 Pazartesi

Kurduğumuz hayallerin içinde kaybolurken
Önümüzdeki gerçeklerin dışında kaldık belki...

Mutluluk hep hüzünlü gelmiştir bana
acı veren bir tarafı var sanki

özgürlüğe tutsak olmak gibi


Çelişki, ironi, diyalektik...

Savaş hiç bitmiyor.

Evimde kediler dizlerimi patilerken...

Gülüyorum diye gülüyorum mu sandın??

3 Eylül 2013 Salı

saçma savaşları bilip de doğmamış çocuklarımın cesetlerine ağlasam ne olacak...
kim ne bok yiyorsa yesin...
kendi kendilerine yapmadılar mı her şeyi
biz aşk şarkıları söylerken onlar öldürmediler mi birbirlerini...
Bunca yıl ölenlerden hiçbir şey öğrenmeyen onlar değil mi...
önüme gelirse savaş, arkamı dönüp gideceğim, çünkü ben insanlıkla, kendisi için savaşmaktan vazgeçtim...
Kaçtım artık ben, şiddetle şiddetten kaçıyorum..
o toprak sana kalmaz salak çünkü toprak seni zaten tanımaz...
düzenli olarak çelişirim
varlığım hiçliğimle çelişir
dertlerim keyiflerimle
mutluluğum mutsuzluğumla
sevgim nefretimle
tutkum bıkmışlığımla
isteklerim istemediklerimle

aynı ruhta bu kadar çok çelişkiyi barındırmak ne demek biliyor musun

kestirebiliyor musun
kesinliklerin hiç olmadığı
sürekli bir hareket ve düşünme halini

bak...

ıslanmayı seviyorum ama ıslak kalmayı hiç sevmiyorum ve fakat ıslak kalmamak için yapmam gerekenleri de yapmayı hiç istemiyorum.
Hayatım çok zor.
Teknoloji benim için ilerlemedi.

Her şeyin bir bedelinin olması bence çok saçma
isteklerini elde etmek için çalışman lazım falanlar...
Lanet
neden çalışmam lazım
gelse ya istediklerim, ne var yani.

evren öyle bağımsız bağımsız dolaşıyor ve fakat yine de bir denge lazım.
sebep????

Bilmek için öğrenmek lazım.

Kedi ne arkadaş
neyi öğreniyor yaşayarak
adam biliyor işte
düşünmeden de biliyor, okumadan da biliyor, yaşamadan önce de biliyor.
Bildiğin, bilerek geliyor.

Balık da biliyor.
Fish doesnt think cause a fish knows everything be.
Sarılsın sigara
fonda an american prayer
akılda

Ne zaman bu kadar yoruldum ve sıkıldım hiç bilemiyorum.

çocukluğumu kendimce hatırlıyorum..
O zaman da yorgundum galiba
belki doğmaktan

Hayal kurarken bile yoruluyorum lanet.

Öyle çok inandım ki sözümona varlığımın bu koca her yerde minik bir fark yaratacağına
Her hareketim bir şey anlatmak için...
Kişiye özel muamele, yeter ki daha iyi olalım
o da ne demekse

Oysa görüyorum ki yüzeyde bir gölge bile değilim.
Gerçekten de ruhumun uzun zamandır bildiği üzere
tam bir hiçkimseyim.

22 Ağustos 2013 Perşembe

single serving friends le ömür geçmez ki
kendimizi arasak
arayanları bulsak
evrende çeksek birbirimizi

keyifli geçen anlar toplanınca keyifli bir hayat yapmıyor
an akılda o kadar da kalmıyor...

Tene değen her zaman ruha değmiyor.

21 Ağustos 2013 Çarşamba

yok olduğum zamanlar oldu
yok ettiğim kendimi
yok ettiğim kendime
şişeler bazen vesile

Basit hep çok karmaşıktı
şimdi karmaşa çok basit göründü gözüme

çözüm bulmak değil
çözüm aramak asıl mesele
Yeninin karmaşasında
heyecanıyla karışık korkusunda
vazgeçtiklerinin yasında
ruhun yabancılaşırken kendine
bilincin üzüntüsünde
anlamlanamayan döngüde
yoklukta
varlıkta
hiçlikte
sanrıda
kayıplar yaratırken kendine
yarattıklarının leşinde

yaşınla akmak da var...

20 Ağustos 2013 Salı

Şekillendirdiğimiz geçmişte
canavarlar kadar krallar yarattık kendimize
sandıklarımız olanlardan,
olduklarımızdan hep başka başka...

Gerçeklik var olmanın ötesinde karmaşa
algılamak da algılamamak kadar problem galiba

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Bazen de hissiyatımın kelimeleri terbiyesiz
limitlerim aşılmış
koşullarım zorlanmış
bencilliğim kollarıma dolanmış
savaş veriyorum kendimle
kendimi korumamak için
içime dönmemek
dışıma küsmemek için

tek başına savaşlar vermek değirmenlere

genişleyen çemberlerin içinde
yeni hapisler
her defasında kanmalar
kendine kanamalar

Tıpkı gençliğimin de dediği gibi hepimiz ölücez.

2 Temmuz 2013 Salı

WELCOME

acaip bi kısırlık, sürekli bir rüya hali.

Uyumlanma sürecinde kendini ifade tıkanık.
ruhun kusma arzusu...

Yabancılık duvarları...

Hayatı basitleştirmek önemli.
Ve
basit oldukça karmaşıktır.

14 Mayıs 2013 Salı

sevgili günlük çok acaip hallerdeyim.
Burda hava bi soğuk.
Yıllardır beraber yaşadıklarımdan uzaktayım.
Keyiften çok esaret gibi şimdi.
Hayatını değiştirmek kolay değil günlük.
Anlaşılmayı beklemiyorum elbette
paylaşılmasını bekliyorum.
alıyorum da belki.
Gözümün önündeki güzellikleri göremiyor
sebeplerimi hatırlayamıyorum.
korkuyorum günlük korkuyorum.
Seçimlerimin yüzüme bulaşmasından korkuyorum.
Hissiyatı yüksek bir hayvan olduğumdan
uyumsuzluktan korkuyorum.
Güzellikler sıkıntıyla mı başlar??
yoksa ben yine...

28 Şubat 2013 Perşembe

düşünmeden yaşamak değil benimki
başka şeyleri düşünerek yaşamak...
Kurallara uyamadığımı biliyorum
ama değil ki kendime kurallar koymuyorum.
Adil olduğumu sanıyorum
ama bilin ki sevdiğime taraf oluyorum.
bütün kabalıklarımla
yüzünüze vurduklarımla
kendimden kaçtıklarımla
bitmek bilmeyen lanet olasıca hatalarımla...
ait olmayı seviyorum
ama
hiçbir şeyin bana sahip olmasını istemiyorum.

26 Şubat 2013 Salı

yaşam
başkalarının planlarında değil
hesaplamadan bastığın deklanşörde gizli.
Kendini uydurduğun biçimlerde değil
kendine uydurduğun şekillerde gizli.
İçine gömdüğün dürtülerde değil
dışına vurduğun tutkularda gizli.

Madem hayattasın insanoğlu
sadece hayatta kalma
yaşa...

7 Şubat 2013 Perşembe

gösteri değil benimki bildiri
bilin ki
her anını
anında olmasa da seven vardır.
paylaştıkça büyüyle yürüyen de vardır.
her daim aşık
her daim sarhoş
her daim yaşayan da vardır.

sıradan olanı çukurdan çıkaran benim
dışlamaktan değil
istedikçe seven de benim.
Vermediklerim vereceklerimin habercisi
sakladıklarımın mezarcısıdır.
Özür dilerim
her daim özür dileyen de ben'im.
Affeden zaten benim.
her başkalığımda aynıyken
olduğum gibisini görene
olduğu gibisini kabulüme
değişen anahtarların aşkında değil
ama sevgisinde
bilgisinde
bilgeliğinde
bardaktaki içki gibi
özdeki ışık da candır.

6 Şubat 2013 Çarşamba

olanlar genellikle sandıklarımızdan daha basit.
insanoğlu kendini akıllı görmek için karmaşıklaştırıyor gibi.
hep bir trajedi ya da bir komedi.
oysa belki sadece
sıradanlık candır.

24 Ocak 2013 Perşembe

Yokluğun varlığından azken
sandığından daha çok
umduğundan daha yok
o kadar korkak
aşktan başka
tanımlar gerçekliği tanımlamaya yetmedi
giderken de aslında hiç kimse gitmedi...
Şartlandırılmamış gecede
Şartlanamayacak keyifte
Söylenmenin sıcaklığında
Kafanın güzelliğinde
Sevilecek çok şey ürettik
bilmeden...
bilerek...

18 Ocak 2013 Cuma

Konuşmak zorunda olmadığım bir anlamda,
renklerimi korkmadan salmak istiyorum.
Akışa bırakırken varlığımı
bedenin sınırlarından sıyrılıp uçuvermek istiyorum.

Yaşlanmışlık bilgelikten çok bıkkınlık getirdi.
Kuşkusuz bir yerde büyük bir hata yapmış olmalıyım
fakat hatalarımdan korkmamayı öğrendim.
Öğrenmesine öğrendim de bu bilginin bir halt getirdiğini de söyleyemeyeceğim.
Nitekim arada bir yerde getiriler için yaşanmadığını da öğrendim.
Ne için yaşandığı konusunda hala dünya ve benim anlaşamadığımız bazı noktalar bulunuyor.
Ben salıvermekten yanayım oysa dünya hep büyük bir planı takip ediyor gibi.
Kafam genellikle çok karışık çünkü deneyimsizliğin pure bakışına sahip değilim.
Varoluşçu bir yaklaşımla çelişkili beynimin ve kontrolsüz bedenimin kendini gerçeklediğini varsayabiliriz.
Ve fakat bu gerçeklik hayallerdeki yeşil çimenliklerden çok uzakta görünüyor.
Dramatik bir dille;
karanlıklarda var olmayan gölgeleri kovalıyorum.
Sonsuzluğun acısında, kendi kavgamda kendime yeniliyorum.
Çocuk kandırmasıyla kendimi eğliyor
her şeye hiç durmadan yeniden başlıyorum,
sanki bir şeyler bitermiş gibi...

İyi günler dilerim.

11 Ocak 2013 Cuma

Pişmanlıkla değil
Geçip giderken hiç anlayamıyor insan.
İçindeyken dışından bakamıyor.
Zamanlar...
İnsanlar...
Sokaklar...
Barlar...
Kendimizi kaybettiğimiz,
bulmak için hiç acele etmediğimiz zamanlar...

Geçmişimin şarkıları kulaklarımdan geçerken
takılı kaldığım sokaklarda mutsuzluğuma yanıyorum.
Sanki ben mutlu olabilirmişim gibi...

Pişmanlıkla değil
Biraz özlem
biraz hüzünle belki...

Maddeleşmiş dostluğumuzun çöplüğünde
Medeni insanlar olarak birbirimize güldük.
Ne kadar uzaktı
ufak bir gülümsemeden bile.
Kandırılmak değil de sanmak...

Masal aşklar bile biterken
insan kendini bitirmeye bu kadar adamışken
İnandığına şaşırmak...

9 Ocak 2013 Çarşamba

Ten yakınlaştıkça uzaklaşan ruhlar...
Söylenemeyenlerin acınası yankıları...
Zayıf, korunmasız...
İlişmek mi

Bak nasıl da canım istedi şimdi
yakmak o sigarayı
Dumanı içime çekerken
kaybolmak
kaybolmak iyidir bakma sen
var olmak için önce yok olmak gerekir.

4 Ocak 2013 Cuma

Aklımızda şeytanlar...
başkalarını başkaları sanırken
bazen sadece kendinle kavga etmek...
pişmanlık
lanet...
Kendi yalanlarına ölesiye bağlıyken
içini kemiren doğrulara sırtını dönmek...
eziyet
şiddet...

2 Ocak 2013 Çarşamba

Gerçekten
girdiğiniz kutuların içinde
yaşadığınıza inandığınız her şeyden
ve ilişkide olduğunuz herkesten
şikayet ederken
mutluluğun ne demek olduğunu bile düşünmeden mutsuz olurken
sorgulamak yerine
sizin gibi olmayanları sürekli yargılamanız çok saçma değil mi

Ve siz
teorilerinde mükemmel yaşamı
mükemmel insanı
mükemmel sevişmeyi
her şeyi kurgulamış olanlar
gerçekten de bir şeyi unutmuyor musunuz
mesela yaşamayı
hissetmeyi
dokunmayı

Ve siz
kendinizi etrafınıza kanıtlamaya çalışırken girdiğiniz şekiller
O yapmacıklık
nereye süreceğinizi bilemediğiniz o başarı palavraları
gerçekten sıkılmıyor musunuz kendinizden.

Sanıyorum ki
insanın güzel özü tamamen saçma bir hayalden ibaret...
Ve bizler karşımızdaki herkes kadar pisliğiz...
Sahteliğine ait ama yabancı...
öylesine çelişkide,
kendine sarhoş olmak.
ölesi gelir insanın.
her şey
meşk kadar aşk
her şey anlamını yitirmedi mi sanki.
önündeki kadehle ucuzlamak...
sadece bir yüz.