6 Aralık 2018 Perşembe

Hep büyüyünce her şey çok güzel sandık
İnsan hiç büyümüyor galiba
ya da her şey hiçbir zaman güzel olmuyor.

Daha karmaşık, daha zehirli, daha kırılgan..

Travmalarının farkına varmak onları çözmene inan hiç yaramıyor.
İleri gitmek istesen de önünde o anda olan şey bir dağ gibi oturuyor
Zaman kuşkusuz bir ilaç ama tedavi edici asla değil
pain killer...
Bir yere gitmiyor hiçbir şey.
Omuzlarına ağır gelince sırtına yapışıyor, kalbine yayılıyor.
Ameliyatla alınamayan küçük milyonlarca tümör gibi.

En zoru, en zoru aşk...
Kim ne derse desin, en mantıklı açıklamalarla,
Sağlıktan daha vurucu, daha yıkıcı, daha karmaşık, daha zor.
Olmasa daha iyi de değil.
Çözemeyeceğin ve ilişkinin, kendinin ömrünün sonuna kadar taşıyacağın bir gizem gibi.

"Her şeyi bilmek isterdim" arzusuna inanılmaz karşı olduğum ve inanılmaz yanında olduğum günler oldu.
Şimdi fark ediyorum ki, çok şey bile, bilmek için çok fazla.
Bilgi güdülerini deforme ediyor, hareketlerin özü arkalarda sıkışmışken, sen çaresizce yapmak istediğinden çok başka bir şey yapıveriyorsun.

İnanın sınır nerede başlıyor, nerede bitiyor bilemiyorum.
Sınırları da sevmiyorum zaten.

Ama belki de gerçekten sınırlar gerekiyor.
Asla çıplak olamayacağının gerçeği de biraz ağır tabii.
Ve yükler hep kendi kendine taşınıyor...