24 Aralık 2015 Perşembe

bir dertle başlayınca soylemek istediklerimi soyleyemez oldum
anlatma derdi anlatmak istediğimin derdinden oteye gecti ve kendimi düşünmediğim, inanmadığım, hissetmediğim şeyleri savunurken buldum
üzerime yapıştı
aman yarabbi
oyle bir yapıştı ki üzerime

farklı farklı karakterlerim var
sanma ki kandırıyorum seni
gerçeğim ben
vallahi bak

sadece bir tane değilim
kimbilir kaç kişi
kim kaç kişi olduğunu bilir ki zaten

rahatlamak istiyorum
rahatlamak
yarın yok gibi
dün gitmiş gibi

kulaklarımı hunharca parçalarken müzik
herkesin çok beğenmediği bedenim
beğenenlerin onünde salınsın istiyorum
izleyici mühim
kimse izlemezse
sen oynamıyorsun, dans etmiyorsun
tek başına sevişmiyorsun...

Ama var var
karışıklık hep var

3 Aralık 2015 Perşembe

wolf & I

Herhangi bir hayal kentinde
olmayan bir zamanda

tutkulu
tutkuyla

gerçekler sence de çok sıradan değil mi

bir tek bana mı konuşuyor bütün eşyalar

ağaçlara bir ben mi sarılıyorum


24 Kasım 2015 Salı

müzik bebeğim, ruha iyi gelir...
ne halt edersen, bazen halt edersin
ama ne halt edersen
seni sevecek birileri hep vardır...
ve müzik ruha iyi gelir...

https://www.youtube.com/watch?v=X61BVv6pLtw

4 Kasım 2015 Çarşamba

ellerim klavyeyi eşeliyor

yazmak için çıldırıyorum
aklım da çalışıyor

ama böyle eşeliyorum işte

anlaşılan fuckofflarımdan sıkılanlar için
taptaze Idontgiveafucklarım var...

10 Eylül 2015 Perşembe

basım donsun hep donsun noolur
hep olmasın gercekler
hıc gercek olmasınlar

3 Eylül 2015 Perşembe

kelimeler hep başka anlamlarda

ama dans
renk

rengi tutar bazen
ancak
an'cak

an dedigin minnak bisey
hapsetmemek lazım
ama
aanı yakalamak
yakalamak lazım

sandıgın her sey gerçek
ve
gerçek sandığın her şey...

26 Temmuz 2015 Pazar

Müzik bütün bedeninde çınlarken
leş kaygıları toprağa karışmışken

hiçkimseyi sevmezken

kusabilsin insan

kussun bazen

fuck you aaaaaaaaallllll

16 Mayıs 2015 Cumartesi

Yatarken kurduk bazı hayaller...

Kalkınca yapacağımıza inanarak...

Oysa üstüne o kadar yağıyor ki hayat insanın,
hayal, ruhunun bir köşesinde ufak bir burukluğa dönüşüyor...

Diyorum ki
hayat bize yağmadan
biz o rakıyı içelim
6 ay sonra...

14 Mayıs 2015 Perşembe

peki bir sır daha vereyim mi

insanların

söylediklerimden
yaptıklarımdan
yazdıklarımdan

benim hakkımda bir fikirlerinin olduğunu sanmalarına bayılıyorum.

o kadar şekilsiz oluyorum ki o zaman

böyle böyle yayıldıkça karışıyorum.

herkesin kafasında başka bir tanımla
sanki varmışım gibi

pek karizmam yoktur
çünkü millet karizma yaparken
ben ota boka aşık oluyordum.

Yine de dürüstçe
bazen uyuz oluyorum bu karizmasızlık durumuna

zira o yoksunluktur beni bir fasülye yapan

"sana sanki yokmuşsun gibi davranmasını istiyorsan
onu çok sevmen yeterlidir" dedi
aslında belki tam olarak böyle demedi de hafızam pek iyi değil

neticede çok üzüldüm
sonra da düşündüm
(neyse ki yapabiliyorum bunu, az/çok)

bir insan ben onu seviyordum diye
beni yok sayacaktıysa
ben de onu sevmeyiverirdim belki zamanla
belki de başaramaz yine devam da ederdim

çok da önemli olmadığına karar verdim,
bir hitap olarak, tanıdıklarım ve de tanımadıklarım.

Sonuçta herkes herkesi ya da birilerini
kendine kadar sever ya da sevmez

su akar yolunu bulur mülayimliğiyle değil de
daha çok "amaaaan ne yabayım" kabullenişiyle

kabulleniş de güzeldir.

Kendini bir fasülye olarak da kabul edebilmeli insan
istemezse artık, nasılsa nasıl değiştiğini anlamaz bile...

hah geldi bak dibime alejandro, kızıyorum ama seviyorum kediyi...

sosyal nağmeler yine evet

işle bebeğim işle
düşün azıcık
eline verileni kendinin sanmak da neymiş
ne sanki senin olabilirmiş

hep mi çalar insan
çalma
ara bul

kafan var valla bak
farkında olmayabilirsin
ama
gerçekten düşünebilirsin

21 Nisan 2015 Salı

I hope you're not lonely without me

hepimiz ölücektik ve bunu sadece bazılarımız biliyordu

ne kadar zordu bazı insanlara bazı şeyler

dedim ki dün
bir tek insan birşeyleri sevmek için neden arar

ne kadar zor bazı şeyler

olmayası geliyor insanın

hiç de ilgisi yokken her şeyin her hangi bir şeyle

şey ne ki zaten

kasmaktan kendimi ellerim titrer sanki

kasmaktan kendimi

bir ben mi varmışım
bir ben mi yokmuşum

14 Mart 2015 Cumartesi

doğru olduğuna inandığınız şeyleri yaparak, insanların sizi son damlanıza kadar sömürdüğü bir enayi olabilirsiniz.
Hele bir de zaman zaman buna sinirlendiğiniz için kendinizi tokatlayıp, kısa süre içerisinde sanki onlar size lütfediyormuş da bu sayede siz de istediğiniz gibi sömürülebiliyormuşsunuz gibi bir hal ve tavır içine girerseniz işte o zaman hayalini kurduğunuz "öbür yanağımı çevireyim yaaani, ne var" insanına dönüşebilirsiniz. Fakat unuttuğunuz şey dengedir. İnsan öbür yanağını vurmasınlar diye çevirir yoksa senin ağzına sıçıp, patak manyağı yapsınlar diye değil.
O yüzden de sizin bozuk kişiliğinize her ne kadar aykırı olsa da "böyle daha güzel değil mi hayat, birlikte, paylaşarak" falan zırvalıklarınızı bir kenara bırakıp, sizin sandığınız gibi olmayan dünyada, insanların davranışlarının sonuçlarını onlara göstermek, gerekiyorsa daha sonra vırvır edeceğiniz şeyleri yapmamak daha doğru bir seçim olacaktır.
tabii "bi siktirin gidin lan" diyip, çantanızı alıp ya da hatta almadan siz bi siktir olup gidebilirsiniz.
Var yaani seçenek...

3 Şubat 2015 Salı

gerçek
hiç yok ki
yok ki aslında gerçek
gerçek diye bişey yok

2 Şubat 2015 Pazartesi

an ne kadar ansa
gördüğün o kadar gördüğün değil
sandığın...
sandıklarımızı andıklarımızla
oluşturduğumuz geçmişlerde
mutluluk gözyaşları dökerken
ne kadar da yalnız..
yalnız
yalnızca ben ve kimken...
her kimsem...
hiçkimseyken..
bir şikayet değil tespit olarak; insanları anlamıyorum.
Her fikir, her hareket bana muazzam garip geliyor ve bir o kadar da şaşırmıyorum.
Bence bende bi gariplik var,
zira ağaç da mesela bana bi acaip görünüyor...

30 Ocak 2015 Cuma

Kaş yaparkennn....

varlığımdan şikayetçiyim resmen...
kafam dursa olacak.
hiçbir ama hiçbir insanı görmesem, konuşmasam olacak...

kendime yüklediklerim ve sandığım sorumluluklarım boğazıma yapıştı.
Gittikçe çirkinleşiyorum gözümde.
kimin neyi nasıl yapacağı hakkında en ufak bir fikrim yok aslında
bildiğin götümden uyduruyorum yaani...
Ne iyi
ne güzel
ne akıllı
ne düşünceli
ne bilmem ne
değilim.
hiç değilim.
kendimi de öyle sanmıyorum
aklınıza gelecek en çirkin şeyleri bile yapabilir
üstelik kendimi de haklı görebilirim.
Bazen ne yaşadıklarımdan ne de başkalarının yaşadıklarından bi halt öğrenmek istemiyorum.
All you need is love tamam ama hakkaten kimsede sevilecek bir taraf da bulamıyorum.
Kusma gibi belki ama kesinlikle mutsuz da değil..
Kimsenin bana "olur mu bak sen şöylesin böylesin" demesine de ihtiyacım yok.
biliyorum ben neyim ne değilim.
Üstelik oluşların zaten hiçbir önemi de yok.
Kimsenin kimseye yaradığı da yok...
anlık tatminler işte
yanımdasınlar, yanındayımlar...

Yaşam kendini kandırdıkça güzel.

Eternal sunshine of the spotless mind...

10 Ocak 2015 Cumartesi

sosyal nağmeler-15-1

romantizmi bir kenara bıraktığımızda herkes herkessiz yaşayabilir.
çünkü almadığın şey kaybedilen bir şey değildir dolayısıyla yokluk hissedilmez.
denklem bu kadar basit...
Bilmek bu yüzden güzel olduğu kadar lanettir.
Ve sevmek bir insanı, bazen kendinle savaş vermektir.
Savaşlarsa her zaman kazanılmaz sevdiceklerim, bazen de kaybedilir.