31 Ekim 2011 Pazartesi

DİYECEĞİM O Kİ

İnsan,
karşısındakini dinlerken kendini bir kenara bırakabilirse
O zaman kelimelerin anlamını da çözebilir.
Söylenen söz zaten kastedilmek istenen olabilir ey ahali.
Yorumlara açık hiç olmayabilir.

29 Ekim 2011 Cumartesi

OUR OWN PRIVATE COMMUNISM

Hesap kitap yapmadan,
sınırlarla kapanmadan,
sorgulamadan,
yargılamadan,
esir etmeden,
esir olmadan...

İnsanlar
bir arada yaşayabilir.
Bir yaşayabilir.

Hayatımda istediğim her şeye sahip oldum ben.

Dostlarımla komünizmin yaşayan kanıtıyım.
Hayatımı içindeki kalabalıkla, mutlu yaşıyorum.
Yalnız olan herkesi, yalnız olmak istemeyen herkesi
içeri alacak kadar açık kapılarımız.
Karnımız hep tok
Bardağımız hep dolu
Aklımız hep uyanık.

Bakın yine ben kazandım.
Millet alışveriş listesini yaptık, paramız da yetecek...

21 Ekim 2011 Cuma

BAZEN BEN DE...

16 EYLÜL 2011
Zamanı şimdi geldi. Öfkem çoktan dindi. Kızgınlıkla ettiğim sözler aynen aşağıdaki gibidir.

Nuevo Tango...
Gece uykusuzluğu, sabah mızmızlığı...

Anlayamıyorum gerçekten bazı insanları...
Kafalarında neyin, nasıl şekillendiğini gerçekten anlayamıyorum.
Öyle zamanlarda Sylar olasım geliyor.
Dinle aklın sesini, ritmini, neyi neden, nasıl düşündüğünü bil.

Bir insan var, veriyorsun ona başkalarının vermediklerini,
iyi davranıyorsun önce, kendi ailesinin bile yapmadığı gibi...
Anlatmaya, göstermeye çalışıyorsun, daha önce görmediklerini.
Geliştirmesi için imkan sağlıyorsun, sende olmayan imkanları başkasının sağlaması için yırtınıyorsun.

Bunu bir güç olarak görmüyor, paylaşmak için, sadece onun için yapıyorsun.

Ama gün geliyor ve sessizlik.
Hiçbir şey girmemiş o kafaya.
Bir sonradan görme çirkinliğiyle bakıyor yüzüne.
O yüze bakınca görmüyor onun için yaptıklarını,
tıpkı aynaya bakınca kendini görmediği gibi.

Bir fincan kahvenin bazen bir an bile hatırı olmuyor işte.

15 Ekim 2011 Cumartesi

çok ama çok güzel bir film izlemişken
aşkım annem
güzel insanlar
giden insanlar
görmüşken
gidenler de gelmişken
bira
içmişken
bir gün elbet sen ve ben...
hayat ne güzel...
müzik ne güzel.
iyi ki varım..
İyi ki varsın.
Herkes öldü.
herşey kadar.
yok ki.
acıtan hiç bir zaman başkasının elleri değil
aklımın renkleri...
yazma.
kırılsın ellerin
konuşma
yapışsın dudakların
düşünme
dursun aklın...
hatırlama
unutma
korkma
kusma
kus
gitme
git
yok.

I've got to see you again...

daha 10 dakika önce köpürdüğün arkadaşlarınla
huzurla taşan evinde
ve bir o kadar dağınıkken
ve bir o kadar yalvarırken kedin
yumuşak bir yatış için...
I've got to see you again.
Söylemeden birayı alanlar
huzursuz
koşulsuz
dertsiz
düşünceli
huzurlu
bildik...

14 Ekim 2011 Cuma

MY SIDE INSIDE

Meraklara açıklama:
Bir tanrıya inanırım belki ama din tanrıya inanmam.
Tapmalar aklıma ters.
Ruh toplanması, çekim gücü.

13 Ekim 2011 Perşembe

DIIIIIIIIIIIIIIIIT

Kavga da et bazen.
Güzeldir küfür, et bazen.
Doldur ağzını, boşalt içini.
Tanıdığından alınma annem ama tanımadığından sakın.

BEHIND the SCENE

Bak!
Göz yaşı sadece acıdan akmaz.
Yaşam acıyla karışık bir haz.
Anlayamayacak kadar karmaşık
anlamlandıracak kadar basit.

12 Ekim 2011 Çarşamba

TESADÜF?!!!

Hep de iyi olunmaz ki canım.
Hasta ol biraz.
İlaç kullanmadan sürekli sakin durulmaz ki.
Sinirlen.
İşinden memnundur ne zamandır.
Olma biraz.
Herkes seninle anlaşmanın yolunu bulacak değil ya.
Anlaşma.
Evin ne zamandır temizdi.
Pis olsun.
Kedin sessizdi.
Bağırsın.
Çok eğleniyordun.
Sıkıl biraz.

Hep çok konuşursun.
Sus artık.

11 Ekim 2011 Salı

HİÇ YOKTULAR

Adam dedi "Gece Yalanları" pek de bilinmez ama...
Oysa ne çok severim ben...

Anlar var silsem...
Anlar var hiç geçmese...

Gece yalanları, geçen zamanlar...

Tam da "onu" çalmasını çok isterken...

Daha önce de dinledim, çalacağını biliyor muydum
yoksa
uzaktayken de hissedilir mi yeterince duru olunca...

Sevdiğim biri dedi "kendini hor kullanıyorsun".
Bedenimi kast etmişti.
Bense ruhuma yordum.

Yaşadığım anı yaşamaktan,
yaşadığım anı yaşayamıyor muyum?

Çoktular ama hiç yoktular...

1 Ekim 2011 Cumartesi

SE SA

İsteklerim, yalancı ihtiyaçlarım azalsın.
Hayatım küçük olsun ben büyük, büyüdükçe hiç...
İmzam olmasın benim.
Karakterim, kişiliğim olmasın.
Sahipliklerim olmasın, aitliklerim...

İnsan idealize ettiklerini yapabilen bir varlık olsa...
İnsan bir varlık olsa, paylaşmayı bilse her varlıkla, yokluğunu...

Hiçten daha büyük ne var isteyecek...
Hiç yani her...
İstememeyi istemek de bir istek.
Kabul edip gelmek, gelince farkına varmak gerek.

Taleplerim elde edemediklerimin, olmadıklarımın bir göstergesinden öteye geçemiyor.