14 Nisan 2010 Çarşamba

YETTİ

İnsan sıkışır ya bazen, kendi çelişkisinden, kararsızlığından değil ama verdiği kararın doğruluğunu sorgulamaktan, ya da kararının çektirdiği vicdan azabından...

Kendimi bilirim,
(hoş bazen bilmezlikten de gelebilirim.)
anlatamamak sıkıştırıyor insanı,
kendi kendine, kendinden vazgeçmek de sıkıştırıyor.

Birini sevmek için neleri feda edebilir insan?
Kendini de edebilir işte.
Hoş, varlığını feda etmek mesele değil de,
yokluğunu da edebiliyor demek ki.

O kadar güzel ki benim sevgilim, onu severken acı çekmek beni acıtıyor.
Bunun sadece benimle ilgili olduğunu anlayabilir mi acaba?

O kadar seviyorum ki onu,
yok ölçütlendirmek değil bu.
Başka seviyorum işte...
Dünyanın içindeki herkesten, herşeyden, hiçbirşeyden, başka.
dengeyi mi bozuyorum, bozuluversin bir de benim için madem.
Başkaları sevmeyerek yeniden oturtuyorlar nasılsa yerine....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder