13 Nisan 2010 Salı

YAPRAK

Dedim ya şaşırıyorum, şaşkınlıktan doğru düşünemiyorum artık galiba ya da doğru yazamayadabilirim, bilemiyorum.
Çok da önemli değil.
Çağrışımların neler olabileceğini bilmeden yapılan hareketler,
özden gelen birliğin mesajı mıdır acaba.
Yoksa senin denk getirdiklerin, sana denk gelenler, yani işte denk mi gelir acaba?
Çok anlaşılır olmamış olabilir ama zaten kim kimi kelimelerden anlamış ki bugüne kadar.

Akan yaş, mutluluğun verdiği anlaşılmazlıktan galiba.

Bütün benliğiyle beni seven sevgilime, varlığı için teşekkür etmemek elde mi..
Onu görebildiği için kendime teşekkür etmemek...

Korkuyorum ya biraz, kendimden değil ama insanlığımdan...

Kimin ne zaman kim olduğu belli olmuyor gerçekten de...
Yaprağı bana getiren elleri, kaybettiğim yaprakları hatırlatırken, kaybetme nedenimi bildiğimi mi anlatmak istiyor acaba kaybederken.
Yoksa şimdi mi bu anlamı taşır oldu kaybedilen yapraklar.
Kayıp yapraklarımı da severim ben,
çünkü bir tek onlar sayesinde kaybetmemem gerektiğini öğrendim....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder