27 Ocak 2011 Perşembe

YOKKKK

Hızlı Hızlı neverlande gidip, feci halde yavaşlamak istiyorum.

Var olmaktan çok yoruldum.
Biraz yok olmak istiyorum.

Elimde rakı, yanımda öylece oturan Usta.
Varlığımın her halinden güzellikler çıkarmayı bilen.
Beklemeyen, hiçbir şey beklemeyen.

Gözümde büyük, elimde küçük çakıllar...

SUSSSSS

Yazmak istediklerimi yazabilseydim keşke.

Bu yargılanmaya mahkum halim
fütursuzca konuşma isteğimin yarısı bile değil belki.
Yine de zor. Anlaşılmayı ummak çok zor.

Başka bir yazıda herkes herkesi kendisi gibi sanıyor demiştim.
Belki de o yüzden kimse de kimseyi anlamıyor galiba.

Kaygıdan vazgeçmeli demek ki.

Aynı yere geliyoruz ya
Bilmek istemiyorlarsa
Söylemeyiver.

Bu bir süreç.

İnsan kendini höt diye değiştiremiyor.
Boşvermek o kadar kolay olmuyor.

Ben de susacağım bir gün.

26 Ocak 2011 Çarşamba

8

Bir Şeyi yapmamanın da bir sonucu vardır.
Çünkü "YAPMAMAK" da bir etki yaratır.
Gerçekleştirilmeyen eylemlerin,varsayımsal sonuçlarının gözle görülen
tek kurbanıyım.

Benim adım 8.

Ya sen

öyle misin gerçekten?

BİLDİM

Anlaşılmak için
konuşmak,
düzgün konuşmak,
adam gibi konuşmak,
hatta defalarca konuşmak
yetmiyor.
Çünkü anlatanı anlamak istemek gerekiyor.

Zamanın adamı derdi; bilmek istemiyorlar.
Sezarın hakkı sezara
Doğrudur.
Bilmek istemiyorlar.

İyimserim biraz.

Diyorum ki salaktır o
yoksa
bir kere bildiğin birşeyi bilmezden gelmek olur mu?

Olur.
Çünkü bildiklerinden öte sen varsın.
Kendine bildiklerin, anlatılanlardan üsttür.
Bildiklerin kendini hoş etmezse
Bilmek istemezsin
Anlamak istemezsin.

Peki Anlatan...
Vaz mı geçsin
bilmezden mi gelsin?

11 Ocak 2011 Salı

SUSTUM

O kadar üzüldüm ki gerçekten, yazmak dahi istemiyorum.
Ama atmak için yazmak gerek.
Bencilce ellerime vurmak gerek.

Düşünüyorum, belli ki bir yerlerde hata yapıyorum.
Herşeyden önce belli ki düşünerek hata yapıyorum.
Düşündükçe konuşuyorum çünkü, hissettikçe konuşuyorum,
Sevdikçe
Nefret ettikçe
Kızdıkça
Anladıkça
Anlamadıkça
Mutlu oldukça
İstedikçe
İstemedikçe
Sıkıldıkça
Kıskandıkça
Özledikçe
Yaşadıkça konuşuyorum.
Üstelik bunu bir de yüksek sesle yapıyorum.
Ben böyleyim, evet hakim bey utanmazca konuşuyorum ben.
Dostlarıma, sevgilime, anneme, kardeşime, dolmuşçuya, denk getirdiğim her dünya şeyine...
Ve böylece
Çok bilmiş
Ukala
Terbiyesiz
Saygısız
Bencil
daha bir sürü birşey oluyorum.
Dünya benim etrafımda dönüyor.

KONUŞARAK KONUŞMAYANIN DÜNYASINI ÇALIYORUM BEN.

İnsanların içlerine attıkları kızgınlıkların sorumlusuyum ben.

Yok karar verdim ben de artık konuşmuyorum.
Ama alışmak zaman ister.
Konuştuklarım, susana kadar, beni affetsinler.