11 Ocak 2011 Salı

SUSTUM

O kadar üzüldüm ki gerçekten, yazmak dahi istemiyorum.
Ama atmak için yazmak gerek.
Bencilce ellerime vurmak gerek.

Düşünüyorum, belli ki bir yerlerde hata yapıyorum.
Herşeyden önce belli ki düşünerek hata yapıyorum.
Düşündükçe konuşuyorum çünkü, hissettikçe konuşuyorum,
Sevdikçe
Nefret ettikçe
Kızdıkça
Anladıkça
Anlamadıkça
Mutlu oldukça
İstedikçe
İstemedikçe
Sıkıldıkça
Kıskandıkça
Özledikçe
Yaşadıkça konuşuyorum.
Üstelik bunu bir de yüksek sesle yapıyorum.
Ben böyleyim, evet hakim bey utanmazca konuşuyorum ben.
Dostlarıma, sevgilime, anneme, kardeşime, dolmuşçuya, denk getirdiğim her dünya şeyine...
Ve böylece
Çok bilmiş
Ukala
Terbiyesiz
Saygısız
Bencil
daha bir sürü birşey oluyorum.
Dünya benim etrafımda dönüyor.

KONUŞARAK KONUŞMAYANIN DÜNYASINI ÇALIYORUM BEN.

İnsanların içlerine attıkları kızgınlıkların sorumlusuyum ben.

Yok karar verdim ben de artık konuşmuyorum.
Ama alışmak zaman ister.
Konuştuklarım, susana kadar, beni affetsinler.

1 yorum: