7 Mayıs 2011 Cumartesi

KAÇAK

Çok uzun zamandır ne yazacağımı bilmeden, sırf oturayım da bir şeyler çıkar nasılsa diye, bilgisayar başına oturmamıştım.
2 mayıs 2011 ataköy marina otelin büyük bir odasındayım. O kadar büyük ki balkonu, koltuğu, masası falan bile var. Hani yemek versem 6 kişiyi bu masaya oturtabilirim. Demek ki bizim yemek masasından büyük. Buraya mı yerleşsek?
Anlamıyorum. Zaten oldum olası da bütün sorunlarım buradan çıkıyor çünkü ben, eyy gerzekalı, bir türlü insanların karmaşık düşüncelerinden anlayamıyorum.
İç dünyalarında kim bilir neler döner de dışavurumları anlaşılmaz olur, bak onu anlıyorum. Ama bir yerde de dur demek lazım. Sonuçta iç dünya da dış dünyada yaşar.
Mesela insan bir şey ister ve fakat olanaklar uygun olmadığından elde edemeyebilir. Sözüm ona kimisi (nedendir bilmem) feci halde ferrarisi olsun ister de bir türlü parası olmaz.
Ama insan hayatta en çok huzur ister. E o da valla her zaman denk gelmez. Çünkü mutlaka seni tatmin etmeyen bir şeyler çıkar.
Fakat kırk yüzyılda bir denk gelir ki her şeyin tamdır. O, kimsenin tam olarak tanımlayamadığı huzur tam oradadır. Huzur dediğin o anda başka yerde, başka biriyle, başka kıyafetlerle, başka müziklerle, başka hiçbir şeyle olmayı istememektir. İşte o anda tamsındır sen. Kafanda bir bok yoktur. Gözlerini kapatır anın tadını doyasıya çıkarmak istersin.
İşte o halt çok denk gelmez. Ama insan bu ya, bir anda rollerine yenilip, huzuruna fitne katabilir. Aman ha ey insan bu kendinden sakınasın. Çünkü iç kendin de bazen dış kendinden daha çok bilir.
Şimdi içler dışlar çarpımı, sözlerim bir çelişki içeriyor gibi görünebilir. Ama aslında demek istediğim; bir insanın hayatında mühim olan dengedir. İçine bakarsın, bazen dalarsın ama zamanında çıkmayı bileceksin. Bazen de dışına dalarsın, özünde hiç sallamadıklarını sallarım sanırsın ama onu da uzatmadan özüne dönmeyi bileceksin.
Çünkü ey insan eğer ki sen içini dışına, dışını içine karıştırırsan o zaman kaos olur. Daha da çıkamazsın işin içinden ya da dışından.
Sonuçta ne olur, ey güzel kardeşim mutsuz olursun, mutsuz edersin. Tamam bazen mutsuz olmak da iyidir ki insanlığından ötürü mutluluğunun değerini bilesin. Ama onu da çok uzatırsan olmaz, bu sefer elindeki mutluluğu da göremezsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder