29 Mayıs 2010 Cumartesi

NEREDEN NEREYE

Zamanlar var için pır pır,
ayrı durmak istemez, her kaprisini çekersin.
Mızmızlıkları tatlı, şımarıklıkları yumuşak, şapşallıkları komik gelir.

Aşk meşk işleri bunlar, insan akıl sır erdiremez kendine.
(hoş insan genelde kendine akıl sır erdiremez ya)

Sesini duymadan güne başlayamayacak olursun.
Yüzüne uyanmak ne de güzel.

Endişeleniyor dersin, ezberlediğin numarasını çevirirsin.
"Sevgilim telefonumu evde unutmuşum"

Sonra bir zaman gelir.
Telefonunu, belki de o an sesini duymak istemediğin için, açmazsın.
Belki yanına almamışsındır ama endişe etmesi seni endişelendirmez olur.

Herşeyin bir ilki vardır.
Sadece iyiyken seni sevecek değilim ya,
kötü de olsan severim ben.

Ama işte o kadar da sevmezsin.

Karşımdaki telefonu açmadı mı öldü sanıyorum ben,
gözümün önünde binbir kanlı hikaye.
Bunu bildim bileli herkese söylüyorum.
Çok seven var kardeşim beni
ama
bugüne kadar bunu bir kere bi tarafına sallayanı görmedim.

Kendimize denk geldiği, hoşa gittiği kadarını seviyoruz işte.
Bizim için birşeyler yapılınca seviyoruz.

Çayı şekersiz içtiğini dikkate almayacak kadar seviyoruz.

Seviyoruz da (ne demekse artık)
Aslında hep bir yere kadar seviyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder