19 Ocak 2012 Perşembe

NOT A FISH

Her şeyi bilmiyorum ki ben.
Bir insan ancak kabul edebildiğine inanıyor galiba.
Aklını kendi şekillendiriyor sonuçta.
Ne dersen, kim ne derse
Etki altında kalmamalı zaten.
ama onlara da inatçı diyoruz.
oysa bildiğin yoldan yürümektir o
ki sandığın yolda bildiğin yol aslında.
İnsanlığın sorunu şu:
Bir kavramı kavrayabilmek için karşıt bir kavrama ihtiyaç duyduğu halde karşıtlıkları kabul etmek istemiyor.
Mutluluk ne halttır anlayabilmek için
olmadığı durum olan Mutsuzluğa ihtiyaç duyuyor
ama o ihtiyacı tümden reddediyor.
Bak yine her şey birbirinden bağımsız gibi gelmeye başladı.
Kafasındakini net ifade edemeyen kişi, debeleniyor.
Olsun debelenmek de iyidir.
Netice itibariyle düşünmek tam olarak da bu demek değil mi?
Yoksa belli cümleleri kafanda döndürüp durmak düşünmek olmuyor.
Yani "bugün hava çok güzel" bir düşünce değil, bir tespit.
O noktaya gelene kadar yaptığın şey düşünce oluyor.

Maalesef tembelleştirilmiş akıllar, başkaları tarafından kafasına kazınan bütün tespitleri kendi düşünceleri sanıyor.

Hava güzel
adam güzel
kadın güzel
bu bir bardak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder