30 Ocak 2015 Cuma

Kaş yaparkennn....

varlığımdan şikayetçiyim resmen...
kafam dursa olacak.
hiçbir ama hiçbir insanı görmesem, konuşmasam olacak...

kendime yüklediklerim ve sandığım sorumluluklarım boğazıma yapıştı.
Gittikçe çirkinleşiyorum gözümde.
kimin neyi nasıl yapacağı hakkında en ufak bir fikrim yok aslında
bildiğin götümden uyduruyorum yaani...
Ne iyi
ne güzel
ne akıllı
ne düşünceli
ne bilmem ne
değilim.
hiç değilim.
kendimi de öyle sanmıyorum
aklınıza gelecek en çirkin şeyleri bile yapabilir
üstelik kendimi de haklı görebilirim.
Bazen ne yaşadıklarımdan ne de başkalarının yaşadıklarından bi halt öğrenmek istemiyorum.
All you need is love tamam ama hakkaten kimsede sevilecek bir taraf da bulamıyorum.
Kusma gibi belki ama kesinlikle mutsuz da değil..
Kimsenin bana "olur mu bak sen şöylesin böylesin" demesine de ihtiyacım yok.
biliyorum ben neyim ne değilim.
Üstelik oluşların zaten hiçbir önemi de yok.
Kimsenin kimseye yaradığı da yok...
anlık tatminler işte
yanımdasınlar, yanındayımlar...

Yaşam kendini kandırdıkça güzel.

Eternal sunshine of the spotless mind...

10 Ocak 2015 Cumartesi

sosyal nağmeler-15-1

romantizmi bir kenara bıraktığımızda herkes herkessiz yaşayabilir.
çünkü almadığın şey kaybedilen bir şey değildir dolayısıyla yokluk hissedilmez.
denklem bu kadar basit...
Bilmek bu yüzden güzel olduğu kadar lanettir.
Ve sevmek bir insanı, bazen kendinle savaş vermektir.
Savaşlarsa her zaman kazanılmaz sevdiceklerim, bazen de kaybedilir.