30 Kasım 2011 Çarşamba

HIRGÜR

Nasıl herkesin gerçeği ayrı
herkesin yöntemi de ayrı...
Sen uzaklarda içerken
ben vampirlerle göz yaşı döküyorum.
Hangimiz daha kaçak hiç bilmiyorum...

26 Kasım 2011 Cumartesi

GEÇTİ

yaşadığım hiçbir şeyden rahatsız değilim
neden yaşadığımı anlayamadıklarım var sadece.
Başkayım şimdi.
İnsanın başkalaşması için bazen bir dakika da yeter.

Önüme bakmıyorum ben.
Önüne bakan insan, önünü göremez gibi geliyor.

Ne yapacağım değil ne yaptığım ilgilendiriyor beni
neden yaptığım...
bazen gerçekten ben haklıyım
bazen hak aramıyorum
ve nihayet sen haklısın...

Bilim insanları (ki adamları demeyi hala daha çok seviyorum)rüyaların kötü anıları unutturduğunu kanıtlamışlar.
Oysa ben kötü anıların geçmiş olmasının, onları unutturduğunu biliyorum.
Rüyalarım bana kalsın, geçmişimle geçmişim boğuşur;
gözlerimin önünde...

Heart's a mess

yaz dedi.
ellerim yetişmez ki yazayım...

Sadece bir an için bile olsa her şeyi bilmek isterdim demişlerdi,
o en çok ama en çok sevdiğim evin en çok ama en çok sevdiğim terasında
mükemmel bir rakı gecesinde
doktor ve incila...
O zaman
yük ağırdı bana.
Korktum bilmekten
çok bilmekten...

Şimdi...
Bir an değil
her an
bilmek isterdim
mümkünsüzlüğü kadar mümkün olsun
aklım artık dursun
İyi kötü çirkin
değer biçmeden...

Zamanım yok
biliyorum bunu; zaman aslında hiç yok
ama yine de geçiyor
bir kere kazınmış
bütün bedenime, varlığıma
bir o kadar yokluğuma...
ben de biteceğim.
Biteceğimi öğrendim önce
başlamadan çok önce.

My heart is a mess.
your heart is a mess.

24 Kasım 2011 Perşembe

DOĞAR BAZEN

Şaşkınlık üstü muazzam haz...
Tam da sen kendine çalmaya başlamışken o güzel şarkıyı, İstanbul'da, artık çok uzakta, bir adam biliyorsa bunu...
Bildiğini artık sen de bilmişsen...
Hayat...
Muhteşemliği beklenmedik anlarda gelen sürprizlerinde gizli.

20 Kasım 2011 Pazar

İŞARET

Bilmek
Müthiş bir çabayı gerektiriyor
Zamanla savaş...
Kendinle savaş...
Dünyaya olan açlığınla savaş ki olmuş olanı bilebilesin.
Zamanı kaçır,
olmuş olana bakarken
olana körel...

Bilmiyorum...

Eğer tanrı olsaydı
Bir işaret isteseydim
O işaretin, bir işaret olduğunu nasıl bilebilirdim.
Onun için de bir işaret
Onun için de bir işaret
onun için de bir işaret...

Müthiş bir çaba
hiçbir zaman yetmiyor
zaman yetmiyor
nefesim bitecek...

14 Kasım 2011 Pazartesi

Awful Truth

Bir kadının hiçbir zaman bir erkeğe
you're just too good to be true
diyemeyecek olması ne kadar kötü.

Erkekler öyle;
bütün yoksunluklarını saklamaya çalışırken
her seferinde beceriksizlikleri yüzlerine vuruyor
aynada gördükleri gerçekte kadınların gördüklerinden o kadar farklı ki
bir türlü anlayamıyorlar.

Seviyorum onları yanlış anlaşılmasın
basitliklerini seviyorum
kıskanıyorum hatta.
Life is simple.
Çok fazla ayrıntı yok,
düşünceler yok,
karmaşık ifadeler,
çıkarılabilecek anlamlar....
Yanımda tam da öylesini isterim.
artı eksi meselesi...
Beni olduğum gibi kabul etmesini beklemiyorum;
o güzel, cute, sevimli aklından bunu kesinlikle beklemiyorum.
Kendini olduğu gibi kabul etsin yeter bana...

NEW YORK NEW YORK

Ellerim üşüyor.
Aslında biraz da titriyorum.
Soğuk hava.
Soğuk ev.
Klimayı açabilirim.
Hayır.
having a soul is just suffering...
Just sometimes.
Just to remember that I'm alive.

Bazen sıcakta uykulanmaktansa
soğukta titremeyi tercih ederim ben.

Eski sevgilimin, her zaman sevgilimin, doğum günüydü geçenlerde...
Her şey geçtiğinde geriye sadece güzel şeyler kalabilir.
Ama sadece bazen.
Bazen de hiç kalmaz,
hiç kalır.
Genelde şanslı olduğum söylenebilir.
Her zaman olmasa da
o seçimler her zaman olmasa da
genelde seçimlerim güzelliklere vesiledir.